ÇEKÜL Vakfı 35 Yaşında!

Ağustos 1, 2025

1980’lerin sonlarında, Anadolu’nun dört bir yanındaki tarihi kent dokularının sessizce yok olduğunu fark eden duyarlı bir akademik çevre ve alanında uzman isimler bir araya geldi.   “Doğa ve kültür birlikte korunmalı” dediler. Bu cümle, 1990’da Prof. Dr. Metin Sözen’in öncülüğünde kurulan ÇEKÜL Vakfı’nın ilkesi oldu. Ve o günden bu yana geçen 35 yıl boyunca, bu ilke Türkiye’nin onlarca kentinde hayat buldu.

ÇEKÜL Vakfı’nın hikâyesi aslında hepimizin hikâyesi: Yaşadığımız kentleri sevmek, belleğimizi korumak, doğaya saygıyla yaklaşmak… Her taşın bir hikâyesi, her ağacın bir hatırası olduğunu bilenlerin bir araya gelerek kurduğu bir dayanışma ağıdır.

Zaman içinde “7 Bölge 7 Kent” diyerek Anadolu’yu karış karış gezdik; Safranbolu’da bir konağın kapısından içeri girdik, Midyat’ta taş ustalarıyla tanıştık, Kayseri’de Mimar Sinan’ın izini sürdük. Bir yandan da şehirlerin belleğini belgelemek için kültür envanterleri hazırladık, kent müzeleri kurduk, ağaçlandırma alanları oluşturduk, yerel yönetimlerle birlikte kültürel mirasa sahip çıkan politikalar geliştirdik.

ÇEKÜL Gelecek Akademisi çatısı altında, belediye çalışanlarından gönüllülere kadar pek çok kişiye koruma eğitimleri verdik. Çocuklara doğayla yeniden bağ kurmalarını sağlayacak etkinlikler düzenledik. “100.000 Ağaç” kampanyamızla pek çok şehirde toprağa can verdik.

Bütün bu çalışmaların belleği ise ÇEKÜL Bilgi-Belge Merkezi’nde birikti. Arşivler, haritalar, afişler, binlerce kitap ve belgenin toplandığı bu merkez; koruma alanında çalışan herkesin uğrak noktası bir başvuru merkezi haline geldi. Yayınlarımızla bilgiyi çoğalttık ve yaydık.

Bugün, geriye dönüp baktığımızda; ÇEKÜL Vakfı’nın sadece bir sivil toplum örgütü değil, aynı zamanda Türkiye’nin doğal ve kültürel mirasına sahip çıkan bir hafıza hareketi olduğunu görüyoruz. Ve belki de en değerlisi, bu yolculuğun hâlâ sürüyor olması…

35 yıldır aynı heyecanla, aynı inatla diyoruz ki: “Doğa ve kültürle varız.”